This article is an announcement of transforming into Agile model in recruitment processes in sHR. Our talented “Talent Miner” Aygen Koçak decided to write this blog post as a concrete example of his passion for technical subjects in IT. He will keep you updated on sHR way of agile recruitment. Enjoy the article and keep track of our blog!

Bu yazı sHR’da “İşe Alım” süreçlerimizde Agile (Çevik) modele geçişimizin duyurusudur. Yetenekli “Yetenek Madencimiz” Aygen Koçak, teknik konulara ilgi ve merakının somut bir göstergesi olarak bu konuda blog yazısı yazmaya karar verdi. Kendisi sizi, sHR’a özgü olarak uyarladığımız çevik yöntemlerle  “işe alım” süreçlerimizi nasıl ele aldığımız konusunda bilgilendirmeye devam edecek. Takipte kalın! 

---

Hayatımızın her alanında etkisini hissettiğimiz teknoloji gün geçtikçe daha hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor. Yaklaşık 10 yıl önce sadece hayalini kurduğumuz ürünleri (yapay zeka, drone, akıllı telefon)bugün kullandığımızı görüyoruz. Peki bu ürünler nasıl bir geliştirme sürecinden sonra dolaylı ya da direkt olarak karşımıza çıkıyor? Yazılım geliştiriciler, test mühendisleri, proje yöneticileri, güvenlik mühendisleri, iş analistleri… Her biri “Yazılım Geliştirme Yaşam Döngüsü (SDLC)” için önemli, gelişmelere ve değişimlere hızlı bir şekilde adapte olmalarını gerektiren bir role sahip. Geçmişten günümüze değişen durumlara ayak uydurmak adına farklı yazılım geliştirme süreçlerinde farklı modellerin karşımıza çıktığını görüyoruz. Waterfall (şelale) modelinin yanısıra günümüzde  yaygın olarak kullanılan Agile, Scrum, Kanban ve Lean gibi farklı modelleri de sıklıkla karşımıza çıkıyor . Bu noktada, aklımıza şu soru gelebilir: “Neden farklı modellere ihtiyaç duyuyoruz?”. Geleneksel model olan Waterfall’un, uygulamasının ve anlamasının kolay, ancak belirsizliklerin çok olduğu uzun ve karmaşık projelerde dezavantajlara sahip olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle, Yazılım Geliştirme Yaşam Döngüsü’nde bir basamağı tamamlamadan diğerine geçememek ve bir problemle karşılaşıldığında geriye dönememenin zaman ve maliyet açısından büyük sorunlara yol açması bu dezavantajları yaratan durumlar arasında. Tüm bu sorunlardan yola çıkarak 2001 yılında Utah eyaletinde bir araya gelen 17 yazılım gurusu, Agile Manifesto’sunu yayınladılar.

Baktığımızda ağırlıklı olarak yazılım dünyasında kullanılan Agile, Scrum ve Kanban modelleri, değişime adapte olmayı, takım çalışmasına yatkınlığı, işlerin kaliteli ve hızlı bir şekilde yapılmasını, sürekli öğrenen ve kendisini geliştiren bir kültür yaratmayı amaçladığı için farklı sektörlerin de dikkatini çekti ve kullanılmaya başlandı.

sHR. olarak, biz de Agile modelini kendi içimizde kullanmaya karar verdik. Peki bu ihtiyaç neden ortaya çıktı? Kurulduğumuz andan itibaren, bilişim sektöründe “işe alıma” öncülük eden ve yazılım mutfağından gelmiş bir firma olarak, her fırsatta teknik bilgi ve birikimimizi geliştirmeye, yazılım etkinliklerine katılmaya ve güncel teknolojileri yakından takip etmeye önem veriyoruz. Yazılım dünyasını yakından tanıyan ve bu dünya ile iç içe olan bir firma olarak müşterilerimizdeki değişimlere hızlı bir şekilde adapte olmamız bizim için de kaçınılmaz bir durum. Var olan takım uyumumuzun üstüne koyarak, kalitemizden ödün vermeden gelişim sürecimizi hızlandırmak adına, işe alım süreçlerimizde Agile modelini uygulamaya başladık. Agile’ı uygulamanın doğru olacağını düşünmekle beraber modeli değiştirmeden direkt olarak  kullanmanın da bize yarardan çok zarar verebileceğinin de farkındayız. Bu sebeple, ihtiyaçlarımızı da göz önünde bulundurarak Agile’a geçmenin ve değişikler yapmanın en doğru yol olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki gelişmeleri sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.

Tags: agile, human resources, lean, scrum, sHR. Consultancy, software, software development life cycle, Talent Mining, waterfall, yazılım, Yetenek Madenciliği