Eşiği Geçmek İçin Altın Anahtar: Takımın Gücü
Yoğun değişim süreçlerinin tetiklendiği bu dönemde farkında olduğumuz veya henüz öngöremediğimiz eşikleri birey ve takım olarak nasıl geçeceğiz? sorusuna ilk adımın kendimizden başlamak olacağını paylaşmıştık. (ilgili makalemize buradan ulaşabilirsiniz).
Bir sonraki adım ise parçası olduğumuz ilişki sistemlerinden geçiyor. Bu makalemizde çalışma hayatımızdaki ilişki sistemlerine odaklanacağız. Her birimizin üyesi olduğu takımlarda ( yönetici veya takım üyesi olarak) yarattığımız bir etki bulunmaktadır. Takımın ortak hedefe doğru giderkenki seyrini belirlemedeki gücümüz ve yaratıcılığımız bizlerin sorumlulukları arasındadır. Bu her bir arının getirdikleriyle oluşup şekillenen bir peteğe benzer, petekten çıkacak balın lezzeti, yoğunluğu, rengi vb. ona katkıda bulunanlarla günden güne değişmektedir.
Sürecin içinde takımınızla ilerlerken (özellikle de iletişim ve temas şekillerimizin bu denli değiştiği bir zamanda) varsayımda bulunmak yerine açıkça konuşup netleşmek oldukça önemlidir.
Altın Anahtar: Takımın Gücü
Takım içi iletişimde takımdaki herkesin söz almasına, kendini açıkça ifade edebilmesine özen göstermenin ve bu anlamda takıma liderlik etmenin, her türlü eşiği geçerken çok büyük katkısı olacaktır. Takımlar kendi ihtiyaçlarına kendi çözümlerini bulma konusunda yaratıcıdırlar. Yaratıcılık ise takımı oluşturan tüm seslerin, fikirlerin duyulmasından ve gerçekten anlaşılıp değerlendirilmesinden geçer.
Tam bu noktada şöyle bir soru çıkabilir karşımıza: takım içinde sessiz kalanlarla ne yapacağız ?
Buz dağının altını araştırın !
Sessiz kalanlar varsa sorgulamak yerine “neyin o kişi(leri) konuşmaktan alıkoyduğunu” merak edin. Sorguyla, yargıyla değil; ilgiyle, içtenlikle bunu o kişilere sormayı deneyin. Her sessizliğin ardında duyulmayı bekleyen şeyler olduğunu fark edin. Almanca’da bunun ilgili bir deyim vardır: “ Stille Wasser sind tief ” yani sakin sular derindir!
Farklı görüşlere açık olun. Onaylamadığınız, size farklı gelen görüşlere tepkisel olmak yerine öncelikle anlamaya çalışıp kendi görüşünüzü ifade etmeyi deneyin.
Takımın kendi gücünü ve yaratıcılığını açığa çıkarabilmesi için kendini ifade eden herbir kişiyi “gerçekten” dinleyin ve tüm takımın da herbir kişiyi “gerçekten” dinlemesi için takıma samimi bir şekilde liderlik edin. Unutmayın liderlik hiyerarşiden bağımsız bir yetkinliktir !
Dönüşümün Eşiğindeyken
Yepyeni bir sürece girmeye hazırlanırken aslında belirsizliğin yoğun olduğu dönemeçleri tüm takımla birlikte almaya çalışmak birçok zorluğu beraberinde getirebilir. Bu noktada dış koşulların belirsizliğini yönetmekten önce takım içi ilişki sistemine netlik getirmek oldukça değerlidir, çünkü gelecek olan sorunlara verilecek yaratıcı çözümler takımın kendi gücüyle ortaya çıkacaktır.
Takım olarak yeni bir sürece girerken
- olası engelleri
- etkili şekilde çalışabilmek için ihtiyaç duyulan şartları
- nelerin süreci kolaylaştırabileceğini
- cevaplanması gereken temel sorularınızı
netleştirmek önemlidir ve buna ek olarak durumlar (hiç beklenmedik şekilde) zorlaştığında takım üyeleri olarak nasıl olmayı istediğinizi ve bu zorlu engellerin üstesinden gelmek için her bir takım üyesinin neyin sorumluluğunu alacağını açıkça konuşmak çok değerlidir. Bilinçli seçim yapmak, sorumluluğu paylaşmak ve bunu tüm takımla birlikte planlamak eşiği atlamada etkili bir kolaylaştırıcıdır.
Tam bu noktada başka bir soru ortaya çıkıyor: Eşikten geçtik ve yeni sürecin içinde ilerliyoruz ancak eski alışkanlıklar ve işlerin yüküyle istediğimiz gibi yol alamadığımızda ne yapabiliriz?
Bu sorunun cevabını bir sonraki makalemizde araştıracağız.
Bu makaledeki konulara dair kendi deneyim ve görüşlerinizi yorum kısmında paylaşabilir veya bizimle direkt iletişime geçebilirsiniz.
Sağlıklı günler dileklerimizle…