Human in the Dark Factory | Karanlık Fabrikalarda İnsanlar Nerede?
This article is about Industry 4.0 and future of jobs, and published originally in Harvard Business Review Turkey Blog on 22.11.2016.
Bu yazımızın aslı ve tamamı, 22.11.2016 tarihinde Harvard Business Review Türkiye Blog‘ta yayınlanmıştır. Aşağıda bazı alıntılar yer almaktadır.
Önce su ve buhar gücü vardı. Bunu elektrik, montaj hatları, sonrasında da otomasyon izledi. Şimdi ise dördüncü endüstri devrimine doğru adım adım ilerliyoruz. Özellikle Almanya’nın ve Alman şirketlerinin öncülüğünü yürüttükleri Endüstri 4.0’ın temeli, katma değer zinciri içindeki bütün birimlerin birbirleri ile haberleşmesi yoluyla ilgili tüm bilgilerin gerçek zamanlı erişilebilirliğine ve verilerden anlık optimum değer akışını üretebilme yeteneğine dayanıyor.
Bulut teknolojileri, nesnelerin interneti (IoT) ve hatta sistemlerin interneti gibi teknolojilerle hatların, üretim bantlarının ve robotların birbiriyle gerçek zamanlı haberleştiği ve baştan sona tüm üretim zincirini yönetecek kararları kendisinin verebileceği “akıllı fabrikalar” çok yakında bizi karşılayacaklar. Bir üretim tesisi düşünün ki gece saat 02:00’de, karanlığın içinde sadece kaynak hattının cızırdayan alevleri ara ara görünüyor; üretim bandı, önüne gelen ara ürünü tanıyıp buna göre işlem yapıyor ve bir sonraki istasyona iletiyor, gece sessizliği içinde sadece robotların hareketleri duyuluyor. Başlangıçta kulağa ürkütücü gelse de yakın gelecekte birbiriyle konuşabilen robotların çalışacağı bu akıllı fabrikalarda insana gerek kalmayabilir; öyle ki ışık olmadan da bu fabrikalar 7/24 çalışır durumda olabilirler. Peki karanlık fabrikalarda insanlar nerede olacaklar?
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Future of Jobs raporu, 2020 yılına doğru Endüstri 4.0 ile birlikte yaklaşık 5 milyon işin yok olacağını öngörüyor. Rapora göre gelecekteki meslekleri en çok şekilllendirecek olan teknolojilerin başını, mobil internet ve bulut teknolojileri çekerken, bunu büyük veri, yeni enerji kaynakları, IoT, yapay zeka (AI), 3D baskı, robot ve nanoteknoloji izleyecek.
Doğal olarak bu rakamlar ve öngörüler pekçok kişinin aklında “robotlar ve teknoloji insanların yerine mi geçecek?” sorusunu uyandırıyor. Bu sorunun yanıtı elbette “Evet!”. Ancak asıl sorulması gereken soru bu değil. Asıl soru bunun ne zaman, nasıl ve ne şekilde olacağı. İnsanların bu soruyu sormaları ise aslında şu korkudan kaynaklanıyor: “Robotlar ve teknoloji benim işimi elinden mi alacak?” Bunun diğer bir ifade ediliş şekli şöyle: “Yakın gelecekte işsiz mi kalacağım?”
Güzel haber şu ki aynı rapor, Endüstri 4.0’ın 2.1 milyon yeni mesleğe / işe ihtiyaç duyacağını da söylüyor. Bu zaten tarih boyunca böyle olmamış mıdır? Yeni gelen bir buluş, yöntem ya da teknolojiyle bazı meslekler kaybolurken bazıları da yeni doğmuştur. Örneğin daha bundan 10 yıl önce iOS Geliştirici, Büyük Veri Uzmanı, Dijital Pazarlama Uzmanı, DevOps Mühendisi ya da Sosyal Medya Uzmanı gibi meslekler var mıydı? Oysa şimdi en çok aranan meslek sınıfları arasındalar!
Gelecek yeni meslekleriyle birlikte gelecek. Yeni meslekler de yeni yetkinlikler, bilgi ve donanımlar anlamına geliyor (Bir sonraki yazıda geleceğin yetkinliklerini ele alacağız.) Dolayısıyla insanlar olarak yapmamız gereken teknolojinin işimizi elimizden alma olasılığından korkmak değil, geleceğin mesleklerinin ihtiyaç duyacağı yeni yetkinlikler, bilgi ve becerilerle kendimizi şimdiden donatmaya başlayıp geleceğe hazırlıklı olarak onu kucaklamak. Özetle, karanlık fabrikalar her ne kadar akıllı olsalar da onları yönetecek daha akıllı insanlara her zaman gereksinim olacak. Yeter ki kontrolü elden bırakmayalım.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız: Bu Fabrikada İnsanlar Nerede?
Not:
- Yazımızdan keyif aldıysanız aşağıya yorum yazarak bunu paylaşmaktan çekinmeyiniz.
- Daha fazlası için sHR Company Page‘ini takip ediniz.